Esat DEMİREL
Merhabalar, bloğumda üretim ve kalite kontrol alanında bilgi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. İş hayatına ve gelişime dair bir çok araştırmamı da bloglarım arasında bulabilirsiniz. Faydalı olması dileğimle.

30 Adımda Özgüven (Sam Horn) İnceleme

Kişisel gelişime ilgiliyseniz, özgüvenin ne kadar önemli olduğunu fark etmişsinizdir. İstediğimizi istediğimiz zamanda yapmak, istediğimiz kişiyle rahatlıkla tanışmak, yabancılara karşı açık olmak, istediğimiz yere gitmek, cesur olmak… Bunların hepsi ve fazlası, bizim özgüvenimiz ile ilgili meseleler.

Maalesef kimimiz büyüdüğümüz ortam ve düşünce yapımız sebebiyle özgüvensiz ve çekinik bir karakter olabiliyoruz. Yeni doğmuş birkaç aylık bebekleri düşünün, hepsi ne kadarda neşeli ve sevecen, bize de olumlu bir enerji veriyorlar. Küçükken biz de öyleydik ama sonradan bir şekilde bu özgüveni kaybettik. Biz bunu kaybettiysek de bir şekilde geri kazanabiliriz.

Öncelikle “ben böyleyim” diyerek ya da sorunu dışarıda arayarak bunu aşamayız. Bunu aşmak için harekete geçmeliyiz. Belki çevrenizde vardır, bir zamanlar özgüvensiz ve pısırık olan bir arkadaşınız, spora başlayıp vücut geliştirdikten sonra artık daha özgüvenli ve sempatik bir hale gelmiştir. O kişi bir konuda harekete geçmiş.

İyileşmek istemek, iyileşmenin bir parçasıdır. -Seneca

30 Adımda Özgüven kitabı, bu sorunumuzu aşmamız için bize 30 günlük bir reçete sunuyor. Her güne aşmamız için bir özgüven ödevi veriyor. Aslına bakarsanız çalışan biri olarak her zaman bu ödevleri yapacak ortamımız olmayabiliyor. Fakat öğrendikçe ve ortam oluştukça bunları denediğimizde gerçekten işe yarıyor ve bunu gözlemleyebiliyorsunuz.

30 adımda 30 günlük reçete.

Kitapta; özgüvenimizi nasıl kaybettiğimizden iletişim kurmanın püf noktalarına, bakış açımızı değiştiren uygulamalardan bireysel farkındalığa, hayatımızda yaşananlardan kimin sorumlu olduğundan cesarete kadar birçok konu işleniyor. Her konuda bize birçok küçük hikâyecik ve ilham verici söz yer alıyor. Konuların sonunda ise bakış açımızı değiştirecek bir hakikatten bahsediyor ve kendimize söz vermemizi istiyor. Bu sözü elle yazıp imzalıyoruz. Bence bu, konuyu bizde derinleştiriyor.

30 ana başlığımız olsa da, aslında içlerinde birçok konuya değiniyor. Bunların bazıları: iyi bir dinleyici olabilmek, sohbeti devam ettirebilmek, iş yerinde kendini gösterebilmek, yeni insanlarla tanışabilmek, arkadaş gruplarına dahil olabilmek, yalnız seyahat edebilmek, kendinle barışabilmek, başkalarıyla yarışmamak, kendini kıyaslamamak, kendine özen göstermek, kendini kanıtlamaya çalışmamak, başkası ne der düşüncesinden kurtulabilmek…

Dünya, kendisini enerjik ve özgüvenle tanıtanlara ait. –Sam Horn

Kitabı okurken bir yandan notlar almaya özen gösteriyorum. Birçok ilham veren sözü yazdım ve notlarımı sık sık okuyup, uygulamaları hayatımda etkili bir şekilde yapabilmeye çalışıyorum. Özellikle insanlarla sohbete başlama konusunda kendimi ilerlettim ve bir işe girişme konusunda daha cesurum.

Önemli bir nokta da, özgüven elbette ki bir kitap okuyarak gelişen bir erdem değil. Kitap bittiğinde yüksek özgüvenli bir insan olmuyoruz. Sadece oradaki konular hakkında bakış açımız değişiyor ve farklı yaklaşmaya başlıyoruz. Kitapta yazanları hayatımızda zamanla uyguladıkça, korktuğumuz şeyler bizim için kolay hale geliyor. Unutmayın, kolay olana kadar her şey zordur.

 

Share

You may also like...

1 Response

  1. 15 Kasım 2020

    […] yapmış oldum. Bu geleceğe dair ufkumu genişletti, endişelerimi biraz olsun azalttı ve özgüvenimi artırdı […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir